1988 yılında İstanbul'da doğdu. Daha 3 yaşında iken harfleri/rakamları ve okuma/yazmayı öğrendi. Okul serüvenine Denizli'de hızlı bir başlangıç yaptı, öyle ki daha ilk haftanın sonunda sınıf atlayarak ilkokula 2. sınıftan devam etti. 3. sınıfta iken sınıf öğretmeni elinden tutup 5. sınıfa götürdüğünde, tahtadaki matematik sorularını sınıftakilere anlatarak çözdü. Ortaokul yıllarında sözel dersler pek ilgisini çekmedi, aksine matematik ve fen bilimlerine daha fazla merak duydu. Liseyi özel bir kolejde tam burslu olarak okudu. Ege Bölgesi'ndeki liseler arasında düzenlenen matematik yarışmalarında dereceler kazandı.
2005 ÖSS'de Türkiye'de ilk 5000'e girerek Marmara Ünv. Bilgisayar Mühendisliği (İngilizce) bölümünü kazandı. Lise hazırlık sınıfında aldığı yoğun İngilizce programı sayesinde, Marmara Ünv'de yeterlik sınavını geçerek zorunlu İngilizce hazırlık sınıfını da atladı. Elde olmayan bazı nedenlerden dolayı Marmara Ünv'den ayrılmak durumunda kaldı fakat "Bilgisayar Mühendisi" olma hayalinden vazgeçmedi. 2011'de tekrar sınava girerek Pamukkale Ünv. Bilgisayar Mühendisliği'ni kazandı ve buradan mezun oldu.
İngilizce konuşma pratiği orta seviyede olsa da, aldığı eğitim ve kendi çabaları neticesinde, okuduğunu ve dinlediğini rahatça anlayabilmenin çok faydasını gördü. Özellikle mesleği ve ilgi duyduğu alanlarla ilgili bilgi kaynaklarını daha etkin biçimde kullanarak kendini geliştirdi.
2015 yılından bu yana Aydem Enerji bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir.
LinkedIn profiline buradan ulaşabilirsiniz.
Not: LinkedIn profilimden buraya gelen arkadaşlar.. Tüm deneyimlerimi, projelerimi, aklımda neler var vs. hepsini fırsat buldukça web sayfama ekleyeceğim. Takipte kalın. 😉
Üzerinde çalıştığım projeler çok yakında burada olacak. Takipte kalın... 😉
!!! Dikkat! Aşağıda çalışma var! :D :P
Tüm liste:
- fatihaygun.com
- ...
Detaylar makalenin devamında...
Bunlar kendi projelerim değil fakat bunları da deneyip tecrübe ettik nihayetinde.. Mümkün olduğunca ilgili kaynakları da ekliyor olacağım. 😉
!!! Dikkat! Aşağıda çalışma var! :D :P
Öncelikle şunu belirteyim: "Her horoz kendi çöplüğünde öter!" Burası da benim çöplüğüm! Haydi şimdi bir ucundan başlayalım bakalım :)
- Sigara ve alkol kesinlikle kullanmaz. Sigara dumanından kötü derecede etkilenir. (Bakın arkadaşlar. Sigara içmek ya da içmemek kendi tercihiniz. Burada neden sigara içtiğinizi konuşmuyoruz. Sigaranın insan sağlığına verdiği çok ciddi zararlardan ve bunun sonuçlarından bahsediyoruz. Sigarayı içenden değil, sigaradan tiksiniyoruz. Aklınızı kullanın ve kendinize çok büyük bir iyilik yapın: Ya bu merete hiç bulaşmayın ya da nasıl başladıysanız öyle bırakın. Bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum diye bir şey yok. Bırakan nasıl bırakıyor?! Bu işi kafanızda bitirin ve bir karar verin. Bir daha da elinize ağzınıza sürmeyin. Bu kadar basit. Yok ben bırakamıyorum, ille de içeceğim, sana ne, sana mı soracağım,... diyenlerdenseniz, sigara içmeyenlere saygı göstereceksiniz, soluduğu havayı kirletmeyeceksiniz. Saygı görmek isteyen önce saygı göstermeyi öğrenecek. Kimseyi rahatsız etmeye hakkınız yok! Biraz empati, lütfen! Kapalı pazar yerleri, park, cami vb. yerlerde ve umumi tuvaletlerinde sigara içmeyin kardeşim. İlle de içecekseniz çıkın açık havada için. Yanınızda tanımadığınız birileri varsa, sigaranızı onların yanında yakmayın! 5-10 metre öteye gidin, ne yapacaksanız orada yapın, lütfen! İzmariti de söndürüp çöpe atın. Trafik ışıklarının çevresi izmarit dolu. Sigaranın kutusunu bile atıyorlar. Bu ne rahatlık, bu nasıl bir mantık! Bu, terbiyesizliğin dik alası! Ayıp, çok ayıp!!!)
- Kuralcıdır. Trafik kurallarına azami ölçüde uymaya gayret eder, uymayanları uyarır, ekstrem durumlarda ihbar eder. (Darılmaca gücenmece yok! Efendi gibi kurallara uyun, kaşınmayın!) 😉
- Bisikletin hayatında önemli bir yeri vardır. Bisiklete atlayıp kafası nereye eserse gezip dolaşmaya bayılır. Bazen hiç hazırlık yapmadan uzun tura çıktığı da vakidir.
- Müzik kulağı denilen şey kendisine bahşedilmiş olabilir. Lisedeki müzik öğretmeni Cuma günleri İstiklal Marşı'nı klavye ile çalarken, blok flüt ile eşlik etmişliği bile vardır. Kendisine güzel ve kaliteli bir klavye aldığından bu yana, yeteneğini hızla geliştirmeye devam ediyor. (ilk defa duyduğu bir parçayı hemen birkaç denemede çalıverirse şaşırmayın) 😀
- Yumurtanın beyazını sevmez. (genelde tam tersi olur ama :) İyice çırpılırsa, omlet, yumurtalı ekmek ve türevleri afiyetle yenir.
- Çocukken pastörize şişe süte alıştığı için kaynamış sütün yanından geçmez, kokusu mideyi bulandırır, hemen topuklar...
- İşkembe çorbasını da kokusunu da sevmez lakin işkembe dolmasına kapımız açıktır. (mutfağı havalandırdıktan sonra tabi ki, işkembenin kaynadığı tencere de oralarda olmamalı :D )
- Balık kokusunda sıkıntı yok. İsterse kışın çatır ayazda evin içi pişmiş balık kokusu ile dolsun, havalandırmaya gerek duymaz. (tabi siz dilerseniz restoranlara paranızı bayılmaya devam edebilirsiniz ;)
- (devamı gelecek... :)))
Konuyla ilgili önemli bir duyuru:
Arkadaşlar, kimse kusura bakmasın ama yetti artık, biraz sitem edeceğim. Şu sıcak yaz günlerinde hava sıcaklığı 40-45 derece. 3 senedir çatı katında güneşin altında ikamet ediyorum ve haliyle duvarlar ateş gibi, el değmiyor. Mecburen pencereleri açıyorum. Allah hayırlı ömürler versin ve biraz da akıl fikir versin, komşumun içtiği sigaranın dumanından kokusundan evde duramaz oldum. Nefesim tıkanıyor, midem bulanıyor, iştahım kesiliyor, yarım saat bir saat öksürüyorum, öksürmekten boğazlarım acıyor, sesim kalınlaştı odun gibi oldu, bir şarkı bile mırıldanamaz oldum. Kaç defa gece yarısı saat 02:00'de nefes alamayıp uykumdan uyandım. Pencereyi kapatsam her yanım kızarıyor kabarıyor isilik vs. Kapatmasam, 1 saat geçmiyor bir tane daha yakıyor. Zamanını da bilemiyorsun, pencereyi kapatsam koku duman çıkmıyor, kapatmasam girmeye devam ediyor. Koku nereden geliyor diye bir pencereden diğerine koşuyorum. Her insan gibi benim de nefes almaya hakkım var, dimi?! Ben bu zehiri solumak zorunda mıyım?! Klima vs. taktırmayacağım, direkt çarpıyor, hasta ediyor. Hem onun yüzünden niye masraf edeyim? Daha önce konuştuk. Nerede içeyim falan dedi. En sonunda, tamam, dedi, dumanın sana gelmemesi için dikkat edeceğim, dedi. Dediği gibi de bir süre gelmedi koku ama ilelebet devam edecek değil ya, etmedi de! Kim olduğu önemli değil, o olmasa bir başkası da olabilirdi. Burada kişilerden şahıslardan bahsetmiyorum ve onları hedef almıyorum. Davranışlardan bahsediyorum, empatiden bahsediyorum, insan olmaktan ve insan gibi düşünüp insan gibi davranmaktan bahsediyorum. Bunu bile bile hala aynı şekilde devam etmek, bencilliktir, terbiyesizliktir! Dediğim gibi, ilgili kişilerin kim olduklarıyla ilgilenmiyorum. İsimlerini dahi bilmiyorum. Şu üç günlük dünyada kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Bu dünyada lazım değil, öteki tarafta hakkımı söke söke alacağım. Hakkımı helal etmiyorum!
Komşu kardeşim, bir şekilde bu web sayfasına ulaştıysan, kimlerden bahsettiğimi zaten anlamışsındır. Kendi evimde nasıl bir çileye maruz bırakıldığımı bilmen, benim için önemli. Eğer bu konuda bana destek olmak istersen, yerimi biliyorsun, bana ulaşabilirsin. Teşekkür ederim.
Pasif içicilik
(Kaynak: https://havanikoru.saglik.gov.tr/sagligimiza-etkileri/pasif-icicilik.html)
Pasif içicilik; başkalarının içtikleri veya yanan tütün ürününden -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- kaynaklanan dumanın solunmasıdır.
Tütün dumanına maruziyet, dünyada her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. Başkalarının tükettiği tütünün dumanına maruz kalmaktan kaynaklanan ölümler, trafik kazaları ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerden çok daha fazladır.
- Tütün dumanında formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi) gibi 4000'den fazla kimyasal madde vardır. Bunlardan en az 250'sinin zararlı olduğu ve 50'den fazlasının da kansere neden olduğu bilinmektedir. Bu kimyasal maddeler tütün dumanında oldukça fazla miktarda bulunmaktadır.
- Tütün dumanına maruz kalmak, kanser, amfizem ve kalp krizleri gibi birçok öldürücü hastalığa neden olmaktadır.
- Çocuklar tütün dumanının zararlı etkilerine karşı çok daha hassastır.
- Tütün dumanının zararları, maruz kalma süresi uzadıkça artmaktadır.
- Kısa süreli maruziyet de zararlıdır!
Kanunla yasaklanmış alanlarda sigara içenleri Alo 184’ü arayarak bildirin. Sizin ve sevdiklerinizin tütün dumanına maruziyetini önleyin.